Performans geribildirim süreci hem çalışan hem de organizasyonlar için büyük önem taşımaktadır. Bu süreçte yaşanan aksaklıklar sıklıkla işgücü kayıplarına ve çalışanlarda motivasyon kaybına neden olduğundan çalışan motivasyonunun bireysel performans ve dolayısıyla kurumsal performansa etkisi yadsınamaz bir gerçektir.
Yöneticilerin çalışan davranışlarını yorumlaması, bu yorumlamanın sonuçlarına göre onları motive edecek modeller ve uygulamalar geliştirmesi zorunludur. Çalışan motivasyonunu yüksek tutabilmek için yöneticilere büyük görev düşmektedir. Bu konuda yöneticiler tarafından yapılması mümkün birçok adım sayılabilir.
Geribildirim sürecinde problemleri gidermede olumlu yaklaşımlar geliştirilmeli, çalışanın performansını geliştirecek değerlendirmelere önem sırası ile yer verilmeli, objektif olunmalı ve olumlu desteği hak kazandıran konuların da tartışılması ihmal edilmemelidir. Yöneticinin geribildirim aşamasında olumlu motivasyon tekniklerini kullanması ve performans hedeflerinin yönetici ve çalışan ile birlikte belirlenmesi çalışanın iş motivasyonunu ve performans gelişimine büyük katkı sağlayacaktır.(Barutçugil, İ., 2002, Performans Yönetimi).
Performans görüşmelerinde esasında vurgulanması gereken, çalışanın mevcut durumu ile beklenen düzey arasındaki farktır. Çalışan bu noktada başarılı ise, yani kendisinden beklenen başarıyı sergilemişse ona değerli bir şey yaptığını hissettirmek çalışanın motivasyonunu ciddi oranda yükseltecek bir durumdur. Bu nedenle, doğru bir dil kullanarak çalışana olumsuz geribildirim vermek ne kadar önemli ise, uygun şekilde çalışana olumlu geribildirim vermek de, çalışanın iş motivasyonunu yükselterek iş sonuçlarına katkısını daha da arttıracak bir uygulamadır.
Motivasyonu etkileyen bir diğer konu ise, değerlendirmelerin yöneticiler ile iletişimi düzenli hale getirmesi ve beklentilerin karşılıklı olarak, samimi bir ortamda paylaşılıyor olmasıdır. Ayrıca, iletişimin düzenli olarak gerçekleşmesi, çalışanın kendini ifade etmesi ve yaşadığı sorunları paylaşması açısından performans değerlendirmenin motivasyon üzerindeki bir başka olumlu etkisidir.
Motivasyon için Başarma Gereksinimi;
İnsanlar içinde geliştikleri toplumun değerler düzenine göre biçimlenen gereksinme türleri gösterirler. Bunlarda bir tanesi başarma gereksinimidir. Başarma gereksinmesi, bir görevi ya da davranışı mükemmellik standartlarına göre, hatta onun daha üstünde yapma isteği ile kendisi gösterir. Özellikle, endüstrileşmiş ve özel girişimci ekonomiyi temel kabul etmiş toplumlarda oldukça yüksektir. Çalışanlar, kimi zaman başarısızlık korkusu ile kimi zaman ise başarma şevki ile motive olurlar. Başarma gereksinimi yüksek olan bireyler, yaptıkları göreve daha dikkat ederler ve herkesten daha iyi yapmaya çalışırlar (Cüceloğlu, D., 2003. İnsan ve davranışı: Psikolojinin temel kavramları)
Atkinson (1953), yüksek başarı motivasyonu olan öğrencilerin, çözdükleri problemlerden ziyade çözemeyerek yarıda bıraktıkları problemleri daha iyi hatırladıklarını, düşük motivasyonlu öğrencilerin ise tam tersine çözdükleri problemi hatırladıklarını bulmuştur (Arkonaç, S., 1998, Zihin Süreçleri Bilimi)
Her insanda başarma gereksinimi düzeyi farklılık göstermektedir. Bu farklılıkta bireylerin özellikleri büyük rol oynamaktadır. Aşağıdaki tabloda başarı güdüsü yüksek veya düşük olan bireylerin özellikleri belirtilmektedir.
Tablo 3.6: Başarı güdüsü düşük ve yüksek bireylerin özellikleri
Kaynak: (Ögel, 2003)
Bu bakış açısı ile, günümüzde büyüyen endüstriler, rekabet koşulları, işsizlik oranları düşünüldüğünde çalışanların başarma gereksinimleri oldukça yüksektir. Başarı güdüsü, başarı gereksinimi duymaya bağlıdır. Böylece başarıları onaylanan ve bağlanma duyguları desteklenen bireyler, daha üst düzeyde yeni başarılara ulaşmak için güdülenirler.